Cittaslow, Metropollerin Uzağındaki Sakinlik
İtalyanca’da “Yavaş Şehir” anlamına gelen Cittaslow, 1999’un Ekim ayında İtalya’da kent yaşamının insanların sosyal, fiziksel ve kültürel ortamlarını zorlaması sonucu başlayan oluşumun adı. Merkeze insanı koyan bu oluşum, metropollerin, büyük şehirlerin kaotik ortamlarına, kargaşalarına karşı duran, toprağın işgal için değil, geliştirilmesi için kullanılmasını öngören, genetiğiyle oynanmış ürünlerin aksine organik ürünler yetiştirilmesini önemseyen, bölgenin kültürünü, geleneklerini korumayı amaçlayan, yerli üretimlerin teşvik edildiği bir oluşum.
İtalya dışında hızla yayılmaya başlayan Cittaslow anlayışı, İsveç, Norveç, Güney Kore, Avusturya, Avustralya, Hollanda, Almanya, İngiltere, Polonya ve İspanya’da örnekler bulmuştur kendine. Ülkemizde de Seferihisar’ın temsil ettiği bu oluşuma nüfusu 50.000 altında olan ve değerlendirme kriterlerine göre yüzdelik dilimin en az yarısını geçebilmiş ve başarılı olmuş şehirler aday olabiliyor.
Günümüz dünyasının giderek artan hızına ve teknolojinin insan hayatını kolaylaştırmasının yanı sıra bir o kadar da doğadan uzaklaştırdığı düşünüldüğünde Cittaslow’ların hızla artacağını söylemek yanlış olmaz. Hepimizin hayatında, telaştan uzak, kalabalıklardan, gürültüden, elektromanyetik alanlardan, çevre, gürültü ve trafik kirliliğinden uzak, huzur içinde ve gündelik hayatın koşturmacasına inat daha yavaş bir hayat özlemi var. Seferhisar’dan sonra, Gökçeada’nın da dünyanın en sakin adası ünvanı alması ülkemizdeki yavaş şehir anlayışının yaygınlaşması anlamında umut verici. Bir çok şehrimizin ve ilçemizin de Cittaslow kategorisine girdiğini ve yenilerinin de bu hazırlık içinde olduğunu biliyor ve gün geçtikçe sayılarının artmasını diliyoruz.